10 Haziran 2016 Cuma

Bağımlıyım, Bağımlıyız, Bağımlısınız ...

                 


  Bugün ramazanın 6.günü ve yaklaşık bir aydır beklediğim telefonuma kavuştuğum gün. Açtığımda bin küsür mesaj gelmişti. Haberleşme konusunda çok iyi bir teknolojik cihaz olsa da artıları kadar eksiklerinin etkisi altına da farketmeden girmiş bulunuyoruz. 

Ülke olarak OECD verilerine göre Türkiye, akıllı telefonlarla internet ve sosyal medya kullanımında dünyada ikinciymiş. Bu verilere bakmaya bile gerek yok çevremize baktığımızda aslında  bir gün bile telefonsuz kalamayan kişileri görmekteyiz zaten. Hatta bunların bazıları benim en yakın arkadaşlarım :) Değil bir gün, 5 dakika bile kafalarını telefonlarından kaldıramayan dostlarım sosyal medya ağına takılmış durumda. Bana nasıl telefonsuz vakit geçirebildiğimi soranlara da rastlamadım değil. Millet olarak öyle bir seviyeye gelmişiz ki telefonlar artık bedenimizin bir parçası haline gelmiş. İnanılır bir şey gibi gelmeyebilir ama sadece üç konuda sıkıntı yaşadım telefonsuz kalma konusunda. Birincisi sabahları kalkmak için kurulu bir alarmımın olması,diğeri ise anlık saati bilememek ve çarşıda olduğumda arkadaşlarımı arayıp çarşıya çağıramamak,çağırmak için yanlarına kadar gitmek... Sosyal medya konusunda ise; sık kullanmama rağmen pek de bir eksikliğini hissetmedim. 

     Elimde telefonum varken dönemin ilk vizesine geç kalan,dönemin ilk finaline giremeyen ben; nasıl olduysa hiçbir sıkıntı çekmedim saat konusunda.  Çünkü daima bir saat öncesinde sınav salonlarının önünde bulunmayı alışkanlık haline getirdim. Bana kazandırdığı artılardan biri bu alanda oldu :) Ama gündelik hayatta çok sıkıntı çektim. Birçok kişiye göre bu çok tuhaf gelse de bence bu da farklı bir bakış açısıyla "özgürlük"... 

     Ha bir de şu kafama estiklerinde kendimi dışarı atmalarımda da en büyük destekçim tabi ki telefonsuz kalmak oldu. Al cüzdanı,çek esofmanları, tak kulaklıkları yürü yürüyebildiğin kadar... Hiç kimse nerde olduğunu bilmesin, hiç kimse mesaj atmasın, hiçbir yerden bildirim gelmesin ve hiç kimse rahatsız etmesin sizi... O kadar güzel bir his ki kesinlikle önerebileceğim bir şey. Telefonunuz bozulmasa da bir gün alın kulaklıklarınızı, çekin eşofmanlarınızı oturun su kenarına ya da çimlere, bırakın doğa  birkaç saatlik  de olsa kurtarsın sizi teknolojinin esaretinden ... Eğer olur da yaparsanız bir gün geri dönütlerinizi bekliyorum burada... Not : Seçtiğiniz müzikler akustik olursa ayrı bir güzel oluyor haberiniz ola :) 

 İyi hafta sonları :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder